Tarım ülkesi Türkiye’nin zenginliği toprakta saklı. Bu zenginliği hepimizin farketmesi ortak sorumluluğumuzdur.
Sanayi ülkesi sandığımız Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve hatta Amerika hepsi aslında büyük birer tarım ülkesi ve ekonomileri gücünü tarımdan alır.
Yıllarca ülkemizde uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikaları insanları kırsal kesimden aldı, büyük şehirlere göç etmesine neden oldu.
Yâni, Kapitalist sistem kırsal kesimde yaşayan insanların şehre öğretilmiş ruh hali mutlulukla
göç etmesini sağlayarak, şehirde ucuz işçiliğe sevk etti.
Yukarıda ismi yazılı ülkelerden biride toprak zengini, tarım ülkesi Türkiye neden olmasın ?.
Yarım ve hayvancılıkta yapısal reformlar şart.
Dolayısıyla, Devlet kırsal kesimde çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan insanları kırsal kesimde istihdam edecek politikalar geliştirmelidir.
Buna örnek olarak da “aile yetiştiriciliğini” teşvik etmeli.
İthala yönelmek yerine tarımı hayvancılığı geliştirmelidir.
Çiftçi tarım girdileri pahalı olması nedeniyle farklı alanlara yöneldi.
Buda tutmayınca büyük şehirlere göç etti.
Çiftçiyi küstürdün mü bir daha o toprağa geri dönmez, döndüremezsin.
Türkiye istese ciddi ve bilinçli hayvancılık yapar ve bu gücünü farkedip üretime odaklandığında bölgede, ülke şaha kalkar.
Doğu ve Batı arasındaki adaletsizlik biter.
Yüksek teknolojik araç gereç değil, yüksek marka değeri olan tarım ve hayvancılığı daha yaygın, daha verimli hale getirmemiz gerekiyor.
Yeter ki yüksek ahlaklı ve kaliteli üretime odaklanalım.
Kars, Ardahan, İğdır tarım ve hayvancılık yönünden bölgesel olarak dünyanın en doğal tarım yapılabilir ender coğrafyasıdır.
Kars Ardahan, Dünyanın en çok endemik bitki örtüsü ve çiçek türlerinin en yoğun olduğu büyük bir vadisine sahiptir.
Türkiye’nin zenginliği toprakta saklıdır.
Bu önemide unutmamak gerekir!
Dolayısıyla, kırsalsız tarımsız kalkınma olmaz.
Üretmeyen bağımsız olamaz.
Saygılarımla,
Haber: Suat İncedere