İki dönem Ak Parti’den Ardahan Belediye Başkanlığı yapan Faruk Köksoy, kendisine yönelik iddialara ve 31 Mart yerel seçimlerde CHP’den Ardahan Belediye Başkanı seçilen Faruk Demir’in açıklamalarına cevap verdi.
Faruk Köksoy’un sosyal medyada yaptığı açıklama şöyle:
Önce bir Üç Mektup Hikayesi
Zamanın birinde, yeni bir idareci göreve gelir. Devir teslim yapılır. Eski İdareci görevi devrederken önceden hazırladığı 3 tane mektubu yeni idareciye verir. Bir, iki, üç no’lu mektuplar.
Ve şöyle der: “başın sıkıştıkça mektupları sırasıyla aç bak.”
Yeni İdareci nezaketen bir şey demez, mektupları alır, bir kenara atar. Aradan bir zaman geçince gelen eleştirilerden dolayı bizimki yavaş yavaş sıkışmaya başlar. Sonunda aklına mektuplar gelir. Merakla, (1) nolu mektubu açar, okur.
Mektupta: “kendinden öncekileri karala benim suçum yok de.” yazar.
Başlar geçmiştekilere sataşmaya. “Benim bir suçum yok, ben geldiğimde şöyleydi böyleydi” diye. Bir zaman durumu idare eder. Herkes susar, bir süre ses çıkmaz. Ancak zamanla yeniden itirazlar yükselir. “Artık yeter anladık senin suçun yok, ancak seni çözüm getir diye başa getirdik” diye eleştiriler başlar.
Bizimki hemen (2) nolu mektubu hatırlar. Açar bakar. Şöyle demektedir:
Çevrendekileri ve emrin altındakileri karala, hiç kimse bir şey bilmiyor, ben yapacağım ama engel oluyorlar de.”
Bir zaman durumu idare eder ancak yeniden itirazlar başlar “Artık ne yapacaksan yap hep bahane hep bahane.” denilmeye başlanır. Yeni idareci bu defa gerçekten çok sıkışır. Aklına üçüncü mektup gelir. Başka da çare kalmamıştır. Açar bakar, mektup şöyle demektedir:
“SEN DE ÜÇ TANE MEKTUP YAZ, SENDEN SONRAKİNE VER”
31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde Ardahan Belediye başkanlığını kazanan Faruk Demir, göreve gelir gelmez “enkaz devraldık” gibi talihsiz bir açıklamayla kendinden önceki dönemi karalamaya başladı ilk mektubu açtı.
Daha bir ay geçmeden “belediyede kimse bir şey bilmiyor” diyerek ve hemen herkesin görev yerini değiştirerek, belediye çalışanlarını da karalamaya başladı ve ikinci mektubu da açmış oldu.
Artık geçmişi ve emri altındakileri eleştirmek prim yapmayınca sayın başkanın nasıl bir yola başvuracağını hep beraber göreceğiz.
Ardahanlı hemşerilerimin Ardahan’ın on yılda nereden nereye geldiğini farkında olduğunu ve hemşerilerimizin vicdanını, sağduyusunu iyi bildiğim için cevap hakkımı saklı tutup polemiğe girmemeye çalıştım.
Ancak özellikle Ardahan’da bulunmayan, il dışında yaşayan bir kesim insanların ciddi yanıltıldığını gözlemledim. Ayrıca atalarımızın dediği gibi “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” yani yapılanların unutulması insan fıtratı gereğidir bu sebeple bazı açıklamalar ve hatırlatmalar yapmak zarureti doğmuştur.
Teferruatlı açıklamaları aşağıda yapacağım ancak her şeyden önce şunu belirtmek isterim ki; Şeffaflık idarenin sadece tek yönünü göstermek değil idarenin bütün yönlerini ve işleyişini halkla paylaşmaktır.
Şeffaflık iddiasındaki biri belediyenin sadece borçlarını değil, alacaklarını, belediye gelirlerini ve yıllık bütçesini de asar. Aksi takdirde yapılan şeffaflık değil algı operasyonu ve kara propaganda olur ki, zaten yapılan da tam olarak budur.
Bir belediye için önemli olan ne kadar borcu olduğu değil, bu borçlanmalarla neler yapıldığı ve belediye gelirleri ve bütçesi düşüldüğü zaman geriye ne kadar borç kaldığı, yani borcun ödenme potansiyelidir.
Belediye binasına borç tablosunu asmanın anlamı “ben beş yıl sonra borçsuz ya da daha az borçlu bir belediye bırakacağım” iddiasında bulunmaktır.
Belediye araçlarıyla ilgili yaptığı açıklamadan ise *kiralık araç yöntemini tamamen bırakacağı ve belediye garajını tamamı belediyeye ait sıfır araçlarla dolduracağı anlaşılmaktadır.
* Yoksa belediyenin içinde bulunduğu durumu gösterip hiçbir şey yapmamak idarecilik değil şovmenlik olur.
Bunları yaparken en az bizim dönemimiz kadar hizmet yapılması ve elbette seçim sürecinde vaat ettiklerinin yerine getirilmesi (Çıldır Gölü’nden Yalnızçam Kayak Tesisleri’ne hafif raylı tren, et ve süt entegre tesisleri, hatta ot ve saman fiyatlarını indirmek için çalışmalar yapacağı, belediye çalışanlarına asgari ücretin 200 lira fazlası ödeme yapılacağı gibi) kendisinden beklenecektir. Biz de bu iddia ve vaatlerinin takipçisi olacağız.
BORÇ – ALACAK VE BÜTÇE ANALİZİ
Belediyenin 2018 yılı gerçekleşen kesin bütçesi 26 milyon TL civarında olup, 2019 yılı tahmini bütçesi de 31 milyondur. Yani *açıklanan borç belediyenin bütçesinin iki katı civarındadır.* Alacaklar ise yaklaşık 13 milyon civarındadır.
Ülkemizde Belediyelerin gelirleri, şehirde yaşayan nüfus başına hazineden iller Bankası aracılığı ile gelen gelir ve belediyenin yerel gelirlerinin toplamından oluşur.
Proje karşılığı alınan hibe kaynakları asla belediye bütçesine girmez.
Bu kaynaklar doğrudan proje harcamalarına kullanılır.
Belediye önüne asılan afişte belirtilen toplam borç -ki bu borcun tamamı benim dönemime ait değildir- bugünün değeriyle, dönemimizde yaptığımız sadece kanalizasyon, yağmur suyu drenaj sistemi ve atık su arıtma tesisinin bedelini ancak karşılayabilmektedir.
Halbuki dönemimizde bu saydıklarımın haricinde sayısız hizmet ve proje gerçekleştirilmiştir.
Ancak kamuoyundaki merakı gidermek için şunu da belirtmeliyim ki, *2009 yılında seçildiğimizde* belediye bütçesi 2,6 milyon, borç ise yaklaşık 13 milyon TL idi.
Yani borcumuz bütçemizin 5 katıydı ve belediye bütçesinin tamamı kendi personel maaşlarını ödemeye bile yetmiyordu.
*2009 yılındaki borç ve bütçe* günümüz değerlerine çevrildiği zaman enflasyon hesabına göre *bugünkü değerle bütçemiz yaklaşık 6 milyon, borcumuz ise yaklaşık 32 milyon olmaktadır*, ki bu borca o günden beri işleyen faiz de eklendiğinde çok daha yüksek olacaktır.
Başka bir açıdan güncellersek, 2018 gerçekleşen gelirin (26 milyon lira) tam 5(beş) katı yani yaklaşık 130 milyon lira borç yükü ile 2009 yılında göreve başlamıştık.
Bahsekonu bizden önceki borçlar buharlaşmadı , kimsede silmedi.
10 yıl önceki dolar kurundan yapılan hesapta ise 2009 yılı bütçesi günümüz değeriyle 10 milyon, borcu ise 53 milyon (yine gelirin 5 katı) olmaktadır.
Biz bu 10 yıllık süreçte belediyede sağladığımız kurumsallaşma ve bütçe disiplini sayesinde bütçemizi 30 milyona yani aldığımız bütçenin yaklaşık 12 katına çıkarırken,
dönemimizde tüm yapılan hizmetler ve önceki dönem borç faizlerine rağmen belediye borcu sadece 4 katına çıkmıştır.
*Yani biz hem eski borcun önemli bir kısmını ödedik, hem gelirlerimizi artırdık, hem bütçe ile borç arasındaki farkı çok ciddi oranda kapattık, bunları yaparken de sayısız proje ve hizmeti hayata geçirdik.*
Biz bu aldığımız borcu hesaplarken ise şimdiki belediye gibi tüm kurumlara resmi yazılar yazarak gelecek yıllara yayılmış ve faizlendirilmiş haliyle bir borç hesabı yapmadık, idarenin devamlılığı prensibince zaman içerisinde idare aleyhine açılmış kamulaştırmasız el atma davalarını, henüz oluşmamış gelecek dönem ödemelerini de borç olarak eklemedik.
Devrederken yaptığımız hesapta da gelecek dönemlere yayılmış faizler ve mevcut yönetimce şişirilmiş davası devam eden kesinleşmemiş kamulaştırmasız el atma davası borçları gündemimizde değildi.
Aksi takdirde 2009 yılında devraldığımız borç da çok daha yüksek bir meblağ olarak karşımıza çıkardı. Ama *biz önceki dönemin hatalarını, eksiklerini ve borçlarını afişe ederek değil kendi hizmetlerimizle gündeme geldik.*
Karşılaştırma yapılması açısından 2009’da piyasaya yani esnafa olan borcumuz belediye gelirinin %100’üne tekabül ederken (2,5 milyonken,) 10 yıl sonra bütçemizin %10’u olan yaklaşık 3 milyon civarındadır. Geri kalan 1,5 milyon ise belediyenin kendi şirketine olan borcudur.
2009’da personel giderleri yaklaşık 3 milyon olup, belediye bütçesi sadece kendi personel maaşlarını karşılayacak bir düzeyde bile değildi.
Bugün teslim ettiğimiz belediyede personel giderleri gelirin %40’ı civarındadır. Belediyemizin personel giderleri ise 10 yıl içerisinde 4’e katlanmış ve hiç aksamadan düzenli bir şekilde her türlü alacakları, geçmişten kalan alacaklarıyla birlikte ödenmiştir.
*Teslim aldığımız 13 milyon borcun, o zamanki gerçekleşen gelir bütçesiyle hiçbir iş yapmadan ve personel maaşlarını bile ödemeden ancak 5 yılda ödenebileceğini kamuoyunun dikkatine sunmak isterim.*
Ayrıca bizden önceki borçlar teminatlı kredi olmayıp, ödenmediğinde sürekli bileşik faizle büyüyen borçlardır ki bugün Belediye Başkanı’nın astığı afişte belirttiği iller bankasına olan 47 milyon borcun yaklaşık dörtte biri bizden önceki dönemlerden kalmış devam eden borçlardır.
Kalan paranın yaklaşık yarısı sgk ve emekli kesenekleri borçları olup diğer yarısı ise 10 yıllık görev dönemimde çekilen kredilerdir.
Dönemimde çektiğim krediler azami 25 milyon TL olup çoğu ödenmiştir ve ayrıca bu krediler teminatlı kredi sınıfında olduğu için her ay düzenli bir şekilde ödenmekte ve diğer borçlar gibi faizlenerek artışı olmamaktadır.
Devletlerde ve kurumlarda kişilerin görev süresi dikkate alınmaksızın faaliyetlerin hizmetlerin devamlılığı esastır.
Bu çerçevede biz de 2009’da göreve gelip iki dönem görev yaptığımız şehrimizde geçmiş dönemlerden her türlü borcu, davayı, araç – ekipman, taşınmaz varlığını vb. kabul edip Belediye’nin hakları korunarak üçüncü şahıs ve kurumlarla olan ilişkilerin zarar görmesine izin vermedik ve belediyenin itibarını yüksek tuttuk.
Bunun sayısız örneği var olmakla birlikte mevcut başkanın 1999-2002 yılları arasında vekil olarak görev yaptığı partinin şimdi yok saydığı belediye başkanının dönemiyle ilgili borçlar ve davalar da buna dahildir.
(Ardahan, Faruk Demir milletvekili iken, DSP’nin iktidarda olduğu zamanda doğu ve güneydoğudaki tek DSP’Lİ İL BELEDİYESİ idi.)
ARAÇ VE İŞ MAKİNALARININ DURUMU
Başkan’ın seçildikten sonra yaptığı ilk icraatlarından birisi 40 yaşındaki bir iş makinasının kapı koluyla tamponuyla Ardahanlı hemşerilerimizin gündemini meşgul etmek oldu.
Göreve başladığımız 2009 yılından 2014-15 yılına kadar şehrin *%80’i eksik olan kanalizasyon altyapısı tamamladığımızdan dolayı şehirde fosseptik çukuru kullanımı kalmamıştır dolayısıyla vidanjör ihtiyacı da hemen hemen bulunmamaktadır.
* Ancak Ardahan köylerinin (hizmet alanımız olmamasına rağmen) fosseptik çukuru deşarj ihtiyacı olduğu için araç faal tutularak bu köylerimize hizmet götürülmüştür.
Ancak köylere hizmet götürme sorumlusu olan il özel idaresinin bu hizmete yönelik vidanjör aracı edinmesiyle ekonomik ömrünü de tamamlayan bu araç faaliyet dışı bırakılmıştır.
Belediyemizin envanterinde bulunan ancak Belediye Başkanı Faruk Demir’in videosunda hiç bahsetmediği birisi modern ve üç yaşında olmak üzere 2 tane kombine kargo-kanal açıcı araç mevcuttur. (Fotoğraflar aşağıdadır)
Bunlar ihtiyaç halinde vidanjör hizmeti de vermektedir.
Ama ne yazık ki yanına aldığı yerel basın ile canlı yayında, sanatçı kimliğine ve milletvekilliği yapmış bir siyasi nezakete yakışmayan ve ahlak bir tarafa bırakılarak tamamen şov ve algı oluşturmaya yönelik alaycı aşağılayıcı sözler ve üsluplar kullanılarak bir program yapılmıştır.
Bu program yapılırken de bütün yeni araçlar/ iş makinaları yok sayılarak, saklanarak ve personele de *yeni araçları basının önüne çıkarmayın şeklinde özel talimat verilerek* maalesef sahtekâr bir yaklaşımla hemşerilerimiz yanıltılmaya çalışılmıştır.
Dönemimde belediyemize yeni 3 adet kazıyıcı-yükleyici (2010, 2012 ve 2015 model), 2 itfaiye aracı (2015 ve 2018 model), 1 adet yol süpürme aracı (2015 model), 1 adet kombine kanal açıcı araç (2015 model), 2 atık toplama aracı (2011 ve 2018 model), 2 adet binek hizmet aracı (2012 ve 2017 model) kazandırılmıştır. 1 adet loder, 1 adet ekskavatör ise belediye şirket envanterine kazandırılmıştır.
Ayrıca 1 adet hibe pick-up (2007 model) ile âtıl duran arızalı araçlar da tamir edilip günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ekipmanlar eklenerek (arazöz, vidanjör, kamyon, itfaiye vb.) faal tutulmuş ve hizmet etmeye devam edilmiştir, böylece kamu malının israfına da imkân verilmemiştir.
*Başkanın iddia ettiği “30 araç var 26’sı kiralık” lafı apaçık bir yalan olup* sadece belediyemize ait olan 29 adet araç ve 2 adet de belediye şirketimize ait iş makinesi bulunmaktadır. Bunların yanında 13 – 14 tane de kiralık araçlar bulunmaktadır.
Kiralık araç yöntemi ise bir işletme kaidesi olup, rekabet piyasası olan araçlarda daha ekonomik çözümler üretmektedir (Şoför, amortisman, yakıt, tamir giderleri yükleniciye ait olmak üzere).
Günümüzde araç kiralamak CHP’li belediyeler de dahil hem kamuda hem özel sektörde çok tercih edilen ekonomik bir yöntemdir. Bunun yanında yine kiralık araçlara aylık 200.000 TL aktarıldığı da abartılmış bir yalandır.
Sürekli enkaz devraldık beyanatlarında bulunan mevcut başkan, *enkazın ne olduğunu kendisi milletvekili olduğu zamanda kendi partisinin belediyesi dönemine bakarsa gayet iyi görür.
* O döneme baktığında şehrin kanalizasyonun %80’inin olmadığı,
çamur içindeki hayvan pazarının valilikle yan yana olduğu,
yolların vıcık vıcık çamur olduğu, park ve bahçelerin bulunmadığı,
nehir ve dere ıslahlarının olmadığı, yağmur suyu drenaj sistemlerinin olmadığı,
halk pazarının çamur içinde olduğu;
Şehirde çöp toplanamadığı…..
şimdi üzerinde sıkça beyanatlar verip fotoğraflar çekildiği restore ettiğimiz,
tarihi köprünün üstünden boruların geçtiğini, dikenlerin bittiğini ve sayısız eklenecek sorunu görecektir.
Bunlara karşılık beyanatlarında Ak Parti döneminde hiçbir şey yapılmamış diyen ve belediyemizce yapılan projeleri de yok sayarak algı oluşturmaya çalışan başkana şunu bildirmekte de fayda var ki Ardahan şehir merkezine yaklaşık 3 milyar TL, il genelinde ise 6 milyar TL Ak Parti hükümetlerimiz tarafından Bakanlıklarca kamu yatırımı yapılmıştır.
10 yıl boyunca bütün zamanımızı şehrimize, belediyemize hizmet ve proje üretmekle geçirdik, sağa sola, kasamızdaki paraya bakmadık, projelerimizi üretip kaynak oluşturmak için uğraştık.
Yeni başkana da hizmet etme noktasında bahane üretmek yerine aynısını yapmayı, konulan taşın üstüne bir taş da kendisinin koymasını tavsiye ederim.
Başkanın beyanları ve iddialarıyla ilgili açıklamalarımız devam edecektir.
Hemşerilerime ve kamuoyuna saygıyla arz ederim.