Merkezi İstanbul Esenyurt’ta bulunan Kars Ardahan Iğdır Sanayici ve İşadamları Derneği (KAISİAD) 5.Olağan Kongresini 11 Ocak 2020 Cumartesi günü yapmıştı. Kongre yapıldıktan sonra KAISİAD kurucu Başkanı Süreyya Cinik ve KAISİAD eski yöneticisi Abdullah Ararati sosyal medyadan KAISİAD’ın yapılan son genel kurulunu eleştirdiler.
Süreyya Cinik yaptığı açıklamada ”Kurucu başkanlığını yaptığım ve kurucu üyelerimizlerimizin ortak kararıyla tüzüğünü hazırladığımız, Derneğimizin kıyıda köşede habersiz yapılan kongreleri de başarılar dilemek, katkı sunmak isterdim ama görüyorum ki üç dönemle sınırlandırdığımız başkanlığı, tüzükte sessizce değişiklik yapılarak değiştirilmiş. Demokrasinin, katılımcılığın ve şeffaflığın olmadığı ortamda bir de oturanın kalmadığı koltuk sevdalısı, dernek üzerinden iş yapmak STK ruhunu yansıtmıyor. Ayrıca, yönetiminde kadın olmayan, Derneğin tüzüğünü anti demokratik değiştiren ancak halen Derneğin ismi (iş adamlar) iş insanları olarak değiştirmeyen yöneticiden vizyon beklemek ne kadar doğrudur? Son olarak, dernek Esenyurt’ta kapısı kapalı, Ardahan /Göle liler ağırlıklı isminin değişmesi, Esenyurt’/Ardahan /Göle olarak yola devam etmesi daha hayırlı olur, zira temsiliyet olarak diğer şehirlerin adı kullanılarak haksızlık yapılmaktadır” dedi.
Abdullah Ararati yaptığı açıklamada ”Bazan arabesk eleştiri yada kökten red ediş cuk diye oturuyor.Malesef işte bu bağlamda diyorum ki batsın bu dünya. Şu çok iyi bilinmelidir ki kimse bu dünyada baki değil aynı şekilde oluşumlarda koltuklarda ünvanlarda baki olamaz.Kaısiad büyük emekler ile büyük özveriler ile gece gündüz demeden çalışılarak kuruldu ve hiç bir derneğinde başaramadığı organizsayonlarıda başardı.İlk kurucuları arasında bulunduğum için ve yıllarca onurla gururla çalıştım.Bu süreçte kendim için asla bir şey istemedim zamanla bir çok arkadaş derneğin olanaklarını kullanarak iş yaptılar para kazandılar bu konuda kimseyi eleştirmiyorum bazıları için olması gerekendi ama ben prensip olarak dostluğu kardeşliği öncelikli olarak seçerek bir mali müşavir denetçi olarak kimseden defter talebindende bulunmadım. Öyle girişmlerimde olmadı.Dolayısı ile bu tür şeyler beni üzmedi ama bu derneğin kuruluşunda olsun derneği bir yerlere taşımada olsun emeği geçenlerin emeklerinin üstüne hak edilmediği halde oturup bununlada yetinmeyip kurucuları tamamen yok saymak hata ve hatta asılsız ithamlarda bulunmak nasıl bir vicdandır nasıl bir ruh halidir nasıl bir görgü kuralıdır anlamış değilim.Yeni yönetimdeki hemşerilerimizden hiç mi biri bunu düşünmedi. Gönül isterdiki kurucularımız doğrudan davet edilseydi.Bu güne kadar tek kelime etmedim tek kelimede etmek istemezdim ama her kongre öncesi değişik ithamlar ve değişik suçlamalar ile biz kurucuları lekelemek ehli vicdanın işi değildir.Ben şahsen asla duruşumdan ve onurumdan taviz vermedim vermemde ama bazı şeyler artık izzeti nefsimize ağır geliyor.Herkes çok iyi bilmelidir ki bir ziyarette yada protokolde nasıl davranılması gerektiğini derneğin ilk yıllarında öğrenildi.kusura bakmayın ama kimse isminize şeklinize bakmaz icraatlarınıza bakar duruşunuza bakar. Özkan Gökçenin güzel bir lafı var ses var görüntü yok. Sesinizde görüntünüzde icraatınızda duruşunuzda bir kalıbı doldurmalıydı.İyi niyetli hemşerilerimi üzmek değildir niyetim. Ama maksadını aşan sözlerimizde olduysa hoş görsünler emek çalmak acıdır gönül yarası gibi derindir dermansızdır” dedi.