Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Semih Kayhan, Serhat Yaşam Dergisi sahibi Erkan Sarıkaya, Ataşehir İlçesi Mahalleleri için yapılan İmar planları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Serhat Yaşam: Sadık Semih Kayhan kimdir?
Sadık Semih Kayhan: 1955 yılında Malatya Arguvan’da doğdum. İlk, Orta ve Liseyi Malatya’da ardından Eğitim Enstütüsünü okumaya başladım. Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini okuyarak 1980’de İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum. 1981’de Erzurum’da Askerliği yedek subay olarak yaptım. 1983 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesinde sınavı kazanarak işe başladım. O yıl Maltepe şubesinde görev yapmaya başladım. 1989 yılında Teknik müdür yardımcısı olduk. 1992 yılında Maltepe ilçe olunca Teknik Kurucu Başkan yardımcılığı yaptım. Daha sonra Kadıköy Belediyesi‘ne geçip 16 yıl Teknik birimler başında müdür olarak görev yaptım. 2009 yerel seçimlerde Maltepe Belediye Başkanlığı için aday adayı olduk ama aday olamadık. 2009 yılında yeni kurulan Ataşehir Belediye kurucu Başkanı Battal İlgezdi, daha seçim olmadan bana beraber çalışalım mı? dedi. Bende severek bir hemşehri, eski bir dost, bir arkadaş olarak olarak kendisini kırmamda mümkün değildi. Olabileceğini kendisine söyledim. 2009 yılından itibaren Ataşehir Belediye Başkanı kurucu Başkan yardımcılığı ve Başkan yardımcılığı olarak devam ediyorum. Belediyecilikte 38 yıl bitti. Bu arada özel bir Üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yaptım. 2019 seçimine kadar bürokrat olarak bu görevi devam ettirdim. 2019 seçiminde seçilmiş olarak aynı zamanda meclis üyesi olarak devam etmekteyim.
Serhat Yaşam: 2009 yılında Ataşehir ilçe Belediyesi kuruluşundan itibaren bazı Mahallelerde imar durumu farklı tarihlerde hep gündeme geldi. Ataşehir İlçesinde imar sorununu ve sebeplerini bize anlatabilirmisiniz?
Sadık Semih Kayhan: İmar planları ile ilgili gerçekten büyük sıkıntılar var. Bunun için ne zaman ve nerden kaynaklandığına bakmak lazım. Geçenlerde siyasi bir Partinin İlçe Başkanı imar planları konusunda neredeyse tamamı gerçek dışı açıklamalarda bulundu. Yenisahra ve Barbaros Mahalleri imar planları aslında Kadıköy Belediyesi tarafından 1992 yılında yapıldı. İBB tarafındada nazım planları yapılmıştı. O dönem ben Kadıköy Belediyesinde İmar müdürüydüm. Bu planların uygulanma şansı yoktu. Kentsel dönüşümü sağlıyacak planlar değildi. 2009 yılında Ataşehir Belediye olduktan sonra 4 ilçe kenar Mahallesinden oluşan Belediye sınırları içerisindeki Mahallelerin durumlarını masaya yatırdık. Sorunların ne olduğunu ve çözüm yollarını kendimize göre planladık. İBB ile görüşmelere başladık. Zaman içinde çözüm konusunda gerçekten çok ağır davranıldı. Yıllar sonra 1/5000’ik planlar yapıldı. Fakat bunlardada madi hatalar yapıldı. Bir siyasi partinin ilçe Başkanın planların iptali için müracat etiğimizi söylemiş, kesinlikle planların iptali için bir müracatımız olmadı. Sadece madi hataların düzeltilmesi için müracatımız oldu. Vatandaşların itirazı yüzünden plan iptal oldu. Yenisahra ve Barbaros planların gecikme sebebi asla biz değiliz. Görevimiz olmadığı halde 12 klasör analiz raporu hazırlayıp İBB’ye sunduk. Kentsel dönüşüm strateji planları Bakanlığa sunduk. İmar planları için her hangi bir engel kalmadı. Bu Mahallelerde vatandaş ruhsat alamadıysa oradaki müteahhit yüzünden veya ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar yüzünden alamamıştır.
Yeni Çamlıca, Mevlana ve Mimar Sinan Mahalleleri 2009 yılında Ataşehir ilçe olduktan sonra çok sayıda sorunu kucağımızda bulduk. Buraların ıslah planları iptal olmuş. Biz bu muhalleler için yeniden nasıl yapabiliriz bir çalışma yaptık. Defalarca İBB ile görüşmeler yapıp burası için 2081 yasaya göre bir uygulama planı yapalım dedik. Neden Büyükşehire soruyoruz. Çünkü İmar planları ile ilgili uygulamalar İBB onayına tabi. Tam 10 yıl İBB’yi bu konuda ikna edemedik. Yazışmaların hepsi bende, isteyene gösterebilirim. 2081 yasaya göre birinin mülkünü başkasına devredemezsiniz. Oysa orada farlı bir durum var. Oralarda sizinde bildiği gibi arazinin iki misli kadar yer satılmış. Tapusu olup yeri olmayan insanlar var. Tapusu olup arsası mahkeme ile yarıya düşürülmüş yerler var. Bu insanlara bu planlarda hiç birden bişey veremezsiniz. Bir siyasi partinin ilçe Başkanı diyorki: Başka bir yerden 130 dönüm arazi bu insanlara verilip sorun çözülürdü diyor. Birincisi Ataşehir’de 130 dönüm bir yer varmı? ikincisi diyelim bulduk, hiç bir araziye birine bedelsiz verme şansınız yok. Bakan Özhaseki, biz bu sorunu çözeriz dedi. Tamam dedik. Yeterki bu insanların sorunu çözülsün nasıl çözülürse çözülsün. Malesef yıllardır bu bölgeye bir çivi çakılmadı. Daha sonra bize bu bölge için bir analiz çalışması yapın dediler yaptık. Sonrasında anket çalışması yapın dediler onuda yapıp sonuçları götürdük. Bir ayda çözeriz dedikleri sorun 6 yıldır çözülemedi. 2019 yılında yeni İBB yönetimi ile görüştük ve mütabakata vardık. 2081 yasaya göre ihalemizi yaptık çalışmalarımıza başladık. Bir kaç ay içinde önce mülküyet sorunu sonra imar sorunu büyük ihtimale çözeceğiz.
İnönü ve Kayışdağı mahallerinde yıllardır uygulanan bir imar planı vardı. AK parti tarafından o bölgeye aş serbest getirildi. 1000 m² üstü arsaları 15 kata kadar yüksek binaların yapılması için düzenleme getirdiler. Böylece 4 katlı binalar içerisinde yüksek katlı binalar çıkmaya başladı. Oradaki silüet bir anlamda bozuldu. Vatandaşların itirazları oldu. Bir vatandaşın açtığı dava yüzünden o imar planları iptal oldu. Daha sonra tekrar İBB ile imar için görüşmelerimiz oldu. AK Partiden Mustafa Naim Yağcı bizimle beraber destek oldu. Kendisine bu konuda teşekkür ediyorum. Yeni imar planları ile dere kenarındaki alanlar imara açılmış oldu. 1000 m² üstü arsalarda 15 kata kadar yüksek binaların yapılması yine devam edilecek.
Mustafa Kemal ve Aşık Veysel en büyük sorunlar yaşadığımız Mahallelerden oluşuyor. Buraların kentsel dönüşüme acilen ihtiyacı var. Bu bölgede 100 binanın yaklaşık 80-90 tanesi riskli bina çıkacaktır. Çevresindeki bütün Mahallelere 2.5 emsal verilirken, Mustafa Kemal ve Aşık Veysel’e 1.5 emsal veriliyor. Bu vicdani değil. Bunun biraz değiştirilmesi gerekiyor. O konuda her hangi bir gelişme sağlıyamadık. Mustafa Kemal ve Aşık Veysel mahallelerinde yaşayan kendilerine ayrımcılık yapıldığını düşünüyor. Bu süreçte AK Partili arkladaşlarımızında verdikleri sözler var. İnşallah bu imar sürecini beraber tamamlarız.
İçereköy Mahallesinde bir imar planı sıkıntımız var. 1993 yılında burada bir nazım imar planı yapıldı. Bu imar planlarında İçerenköy Mahallesinin neredeyse yarısı sosyal donatı alanı olarak yapıldı. Mahallenin neredeyse %40’nı kamulaştıracaksınız bu mümkün değil. Dediğim gibi planların uygulanabilir olması lazım. Bu planda uygulanamadı. Daha sonra 1/5000’lik plan yapıldı. Bu planlanlarada eski bir meclis üyesinin itiraz etmesi sonucu iptal edildi. Planlarda yaklaşık 60 parselin bir araya getirilmesi vardı, bunun uygulaması mümkün değildi. Bizde bunları daha küçülterek yeni bir plan hazırladık şu anda Büyük Şehirde her şey hazır önümüzdeki Mayıs meclisinde çıkmış olacak.
Serhat Yaşam: Ferhatpaşa Mahallesinde kaçak yapıların yapılması ve yıkılması son dönemde ulusal medyada yer almaya başladı. Ferhatpaşa mahallesindeki kaçak yapılar sorunun kaynağı nedir?
Sadık Semih Kayhan: Ferhatpaşa Mahallesi planları ile ilgili üç tane sıkıntı var. Bunlardan bir tanesi İSKİ‘nin uzak mesafe su havzasında olması, İkincisi yüksek gerilim hatları, üçüncüsü şu anda kulanılmıyor olsada henüz planlarda mevcut olan Sancaktepe’de bulunan Askeriyenin kara havaalanından kaynaklı mani hattı dediğimiz yani kağıt üzerinde bu hattaki uçuş güzergahındaki yükseklik ile ilgili bir sınırlama olması var. Bu nedenle bu üç sınırlamanın aşılması gerekiyor. Ferhatpaşa’da uygulanan plan 3 kat yani 0,75 emsal. Geçen siyasi partinin ilçe Başkanı diyor ” Biz buraya yoğunluk çalışması yaptık. 80’den 140’a çıkardık, Ataşehir Belediyesi plan yapmadı” diyor. Bu küliyen yalan. 0,75 emsal var. Şu anda uygulanıyor. İSKİ’nin yaptığı çalışmada hektar başına 140 kişi öneriyor. Bir yerde uygulanabilir imar planı getirmezseniz, gayri resmi yapıları teşvik edersiniz. Yapacağınız plan uygulanabilir olmalıdır. Ferhatpaşa artık şehir içinde kalmış bir yer. Ferhatpaşa yanında hemen koca koca gökdelenler görüyorsunuz. Eğer vatandaş için 3 kat yetmiyorsa ve bölgede sanayi, depolama alanı gibi alanlar için uygulanan bir planınız yoksa vatandaş uygunsuz yapılara yönelebiliyor. Bu konuda daha katı tedbirler alınabilir. Ama malesef bu konuda bir Türkiye gerçeğide var. Siz kentin ihtiyaçlarına göre plan yapmasanız bu sefer vatandaş kafasına göre plan yapıyor. Daha önce İstanbul’da gece kondu nasıl oluştu. Plansızlıktan oluştu. Neden başka bir Mahallede böyle şeyler yok burada var bunu oturup düşünmek lazım. Yaklaşık bir yıldır çıkan yasaya göre yıkım kararı alınan yapıların takibine artık Bakanlıkta müdahil olup takibini yapıyor. Bundan sonra daha çok yıkım gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Serhat Yaşam: Ataşehir Belediye meclisinde bir siyasi partinin meclis üyeleri Ataşehir Belediyesi’nin çok sayıda hizmet binasının kiralık olmasına rağmen, elindeki arsalara yapmayıp bu arsaları satığını dile getirdiler. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Sadık Semih Kayhan: Ataşehir Belediyesi 2009’da kurulduğunda toplantı yapacak bir binası yoktu. Bizde kısa sürede bina yapamıyacağımıza göre bina kiralamaya mecbur kaldık. Ya hizmet yapmıyacaksınız yada kiralayıp yapacaksınız. Kiralanan binalar için Bakanlık müfetişler geldi defalarca incelemelerde bulundular. Bir yere yapacağınız hizmet binası için arsa olması lazım ve o binaya uygun imar planı olması lazım. Biz bir çok büyük proje yapmak istedik önümüze sürekli engeler çıktı. Sağlık alanı için ayrılmış arazi satıyoruz diye bize iftira atanlara soruyorum. Üsküdar’a, Sancaktepe’ye bir baksınlar. Bırakın sağlık alanları Dini Camii alanlarını satılar. Bize sağlık alanı satılıyor yasal değil diye eleştiri yapanlar kendileri 2013’te Sancaktepe’de özel bir firmaya 60 milyana satılan arazi sağlık alanı, onlar satınca yasal biz satınca yasal değilmi. İçinde bulunduğumuz ülkenin ekonomik sıkıntılarda Belediyeler ihtiyacını karşılamak için arsa satabilirler. İhtiyacı olmasa hangi belediye arsa satmak ister. Şu anda inşaat durmuş durumda, emlak vergisini bile bir kısmını ancak tahsil edilebiliyor.
Serhat Yaşam: Pandemi sürecinde Ataşehir Belediyesi çalışmalarını bize anlatırmısınız?
Sadık Semih Kayhan: Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Belediyemizde çok ciddi sağlık sorunları yaşıyan personel arkadaşlarımız var. Özelikle pandemi insanların sağlığını etkilemesi yanında ekonomiyi kötü vurdu. Bir muhtarımızla konuştum. ”Geçen yıl Ramazanda gıda yardımı için 8-10 kişi başvurmuştu. Bu yıl 600 kişi başvurdu” dedi. İnsanlar bu hale geldi. Belediyeler yardım için geçen yıl hesap açtı. Bu hesaplara el konuldu. Toplayamazsınız denildi. Bu pralara el koymak yardımları durdurmak yerine denetliyebilirsiniz. Bu para ne kadar toplandı, nerelere harcandı denetliyebilirsiniz. Aç olmayan insan gidip ekmek kuyruklarına girermi? Benim çok sayıda tanıdığım aç olmasına rağmen gururuna yedirmeyip o yardım kuyruklarına girmeyenler var. Sadece onur meselesi yapıyorlar, birinden bişey istemiyelim diye. İşyerleri kapanan küçük esnafın yardıma ihtiyacı var. Sosyal Hizmetler müdürlüğündeki arkadaşlarımız ihtiyaç sahibi vatandaşlara her gün sıcak yemek veriyor. Yardım kolileri dağıtıyoruz. Başkanımızın talimatı yardım araç ve paketlerin üzerinde Belediye ismi yazılmıyor, kimse incinmesin diye.Tabi bu taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyoruz. Gelişmiş ülkeler pandemi döneminde vatandaşına ve esnafına daha ciddi düzenli yardımlarda bulunuyor. Doğrusuda budur. İstihdamda bile ihtiyacımız çok üstünde insanı istihdam ederek karnını doyurmaya çalışıyoruz.
