Ardahan Göle ilçesinde Ak Parti’den 2014 -2019 yılları arasında Göle Belediye Başkanlığı yapan ve 31 Mart yerel seçimlerde Demokrat Parti’den Göle Belediye Başkan adayı olan Akın İsmailoğlu sosyal medya sayfasından açıklama yaptı.
Akın İsmailoğlu açıklaması şöyle:
Sayın Göleli Hemşerilerim
2014 -2019 yılları arasında Göle’de belediye başkanı olarak görev yaptım. Oldukça zor ve sıkıntılı bir çok işi hizmete sokmaya çalışırken sizler de belediye olarak bizler de birçok zorluğa katlandık. Hamdolsun 2019 yılına geldiğimizde içme suyu,doğalgaz, içme suyu arıtma , atıksu arıtma , elektrik iletim hatları , telekom fiber optik, hayvan pazarı , otogar ,taşkın koruma kanalları, köprüler, çok amaçlı toplum merkezi ,sinema ve kültür salonu , yolların sıca asfalt yapılması , mahalle yolları gibi işler hizmete girme noktasına geldi. 2019’da görevim sonlanmış oldu. Bu tarihten itibaren başkanlıkla ilgili her mevzuyu olduğu gibi bıraktım. Tek beklentim ciddi manada çilesini çektiğimiz işlerin devam etmesi Göle’mizin hizmetine girmesi. Fakat bu süre zarfında ortalığa bir çok laf, dedikodu ve gerçek olmayan iddialar atılarak vatandaşın kafasında farklı algılar oluşturulmaya çalışıldı. Her ne kadar bunları önemsemesem de gelinen son noktada siz hemşerilerimin bazı spekülasyonların gerçeğini bilme hakkı olduğunu düşünerek bu yazıyı yazma gereği duydum.
Birinci husus içme suyu arıtma tesisinde ‘Faaliyete girmeden çöktü. ‘gibi gerçeği yansıtmayan, gerçek olmadığı için de kısık kısık dillendirilen , zihinlerde biz ihmal etmişiz de bu iş Göle’ye pahalıya patlamış algısını oluşturma gayretleri. Kıymetli hemşerilerim. İşin aslı şu. İçme suyu projesi çok ciddi ve büyük bir proje. 2019 Kasım’ında arıtmayı faaliyete sokarak içme suyunu şehrin bir kısmına verdik. Kubilay Bey ve çarşı merkezini bağladık. Kış geldi. Biz kış boyunca yapılan her işi Gedik, Çalıdere, Göle yaylasından merkeze kadar izlemeye aldık. Yeni bir iş olduğu için kesin kabulü tarihine kadar sistemi takip edip durumu raporlandırarak İlbank yetkililerine sunacak ve kurum da gereğini yapacaktı. Mart ayına kadar takibini yaptık arıtma çalışıyordu ve o dönemdeki suyumuz Göle Toplum Sağlığı Merkezinin raporları sonucuna göre mükemmeldi. Yalnız klorlama tanklarında Göle’deki kış soğukluğuna göre izolasyon çalışması yapmak gerekiyordu. Bunu da raporladık bu aşamada görevi devrettik. Kesin kabule kadar izlenmesi gerekiyordu. Bizim programımız 2019 Haziranında şehrin bütün abonelerini bağlatıp eski suyu iptal edip bütün suyu yeni sisteme vererek tam kapasite çalıştırıp izlenim raporlarını ilgili kurumlara sunup gerekli çalışmaları yaparak kesin kabulünü yapmaktı. Bu aşamada görevden ayrıldım. Sonuçta bu işler resmi yazışmalarla yapılır. Eğer vatandaşa bir açıklama yapma gereği duyuluyorsa resmi yazışmalar vatandaşın bilgisine sunulur , herkes de hangi kurumun ne iş yaptığını sorunun ne olduğunu görür.
Diğer bir husus hamam inşaatındaki kalorifer kazanı. Sanki kazan illegal yollarla alınmış yolsuzluk yapılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kazan Orman İşletmesinde atıl durumda olan bir kazandı. Biz Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü ile görüştük yazışmalar yaparak herhangi bir ödeme yapmadan kurumlar arası taşınır nakli ile bu kazanı aldık. Kalorifer bağlantısını yapıp hamamı faaliyete geçirecektik.Daha sonra doğalgaz olayı gerçekleşti. Kazanı takıp katı yakıt sistemini kuracak olursak haziran ayında doğalgazı ilçeye vermeyi planladığımız için 6-7 ay sonra katı yakıt sistemini tekrar kaldırıp doğal gaz sistemine geçmemiz gerekecekti. Defaaten iş ve masraf olacağından kazanı bağlamayıp doğal gaz verilince sistemi direk bağlayıp ikinci bir masraf yapmayalım dedik. Kurumlar arasında bu tür devirler olur. Kazan olayı bu.
Diğer bir husus 500 adet su vanasının alınıp belediyenin deposunda çürütüldüğü iddiası. Yeni su işini yapan şirket evlerin önüne çıkardığı abone burunlarının başına vanaları taktı. Bir süre sonra mahallelerdeki abone uçlarında vanaları birileri keserek götürdü. Şirket yeni vanaları getirdi, tekrar çalınma ihtimaline karşı vanaları bizim depomuza koymayı teklif etti. Abone bağlantıları yapıldıkça depodan alınıp kullanılmak üzere. Biz de kabul ettik. Bu vanalar iddia edildiği gibi belediye tarafından alınmış malzemeler değil , şirketin depomuza koyduğu vanalardır.
Akın başkan iyi niyetliydi personele sözü geçmiyordu safsataları var. Evet şahıs olarak iyilik yapmayı seven bir insanım. ‘İyilik yapmak’ gibi bir derdim var. İyi niyetliyim de. Zira iyi niyetli olmak Allah’ın emri Peygamber Efendimiz in sünnetidir. İyi niyetli olmak emriyle beraber ‘Bir Müslüman aynı delikten iki kere sokulmaz. ‘uyarısını da biliriz. İyi niyetin mağduriyete sebep olmaması için de gerekli tedbiri almasını, dirayet göstermesini de hesabımıza katarız. Beş yıl boyunca Göle belediyesi çok zor ve sıkıntılı bir iş yükü ile çalıştı. Onlarca mütahit, bu mütahitlerin taşeronları Türkiye’nin her yerinden gelen işçiler bunlardan kaynaklı aksamalar. Bütün bunlar doğal olarak hep belediyeye yansıdı ve belediye personeli bütün bu işlerin odağında oldu. Şahsım da personelden çok iş istedim ve açık yüreklilikle söylüyorum ki hiçbir personelim hiçbir zaman hiçbir talimatımı ikilemedi. Normal mesailerinin dışında gece gündüz , bayram günlerinde , resmi tatillerde, hafta sonlarında personelimden iş istedim ; çalışma istedim. Hiçbiri kesinlikle yorgunum demedi , yapamam demedi, ellerinden geleni yaptılar. Bu süreçte bazı istenmedik durumlar illaki olmuştur. Fakat bunlar ihmalden değil mütahit çalışmalarından ,teknik yetersizlikten imkansızlıklardan kaynaklanmıştır. Zira bütün bu işlerin belediye olarak üstesinden gelebildiysek bunu mevcut personelle yaptık. Makamlar yöneticilere yaptırım imkanı tanır. İdareciler de bunu kullanır. Kimi idareciler bu yetkileri egoları için kullanır , personele baskı ve zulme döndürür; bazıları da bu yetkileri liderlik vasıflarıyla birleştirir yanlışı düzeltir, rehberlik yapar , emeği verime dönüştürür. Başında bulunduğu kurumu sürekli iyileştirilebilir, geliştirilebilir , memnuniyet verici hizmetlere imza attırır. Şahsım da gerek belediye başkanlığım sürecinde gerekse kamudaki diğer yöneticiliklerimde makamların verdiği yetkileri hiçbir zaman çalışanlarımın insanlık onurunu ,şeref ve haysiyetlerini rencide etmek için kullanmadım. Bu acziyete hiçbir zaman düşmedim. Çalışan,iş üreten kişinin niyetine bakılır. Niyetinde bir kötülük varsa kanunlar içerisinde gereği yapılır , niyette bir sıkıntı yoksa kişisel kapasiteden kaynaklanan bir olumsuzluk varsa bu da eğitmek , uygun görevde değerlendirmek gibi yöntemlerle düzeltir. Yoksa ‘hayyt huyytla’ hiçbir yere varılmaz. Tekrar belirteyim ki beş il içerisinde belediye personelinden şahsıma veya makamıma karşı hiçbir saygısızlık hiçbir ihmal görmedim, bunun olmasına da fırsat vermedim.
Akın başkan çalmadı fakat çalınmasına göz yumdu. Şark kurnazlığı. Bir nevi riyakarca etraftan kenardan sonuca ulaşma. ‘Sebep olan yapan gibidir.’ İlahi ikazın muhatabıyız. Hatta şahsi düşüncem ; bir suçun işlenmesine sebep olan suçu işleyenden daha çok suçludur. Çünkü, suç işleyene fırsat verdiği için suçlunun hakkı da fırsat verenden sorulur. Bu sebeple amaç suç işlememekle beraber suç işlenmesine de mani olmaktır. Bizim emrolunduğumuz bir hükümdür bu. Şahsi olarak bu hükmü hiç bir zaman kulak ardı etmem ve hiç bir işimde bu ikazı unutmam. Bir de belediye denilince bu kişilerin aklına hep hırsızlık, yolsuzluk, çalıp çırpma geliyor. Belediye ellerine geçse sanırım hep bu sayıkladıklarını yapacaklar. Bir kurumun bütün çalışanlarını böyle mesnetsizce zan altında bırakmak gayri insaniliktir.
Hem 31 Mart 2019’dan sonra Sayıştay müfettişleri bir ay boyunca beş yıllık icraatlarımızı inceledi. Mevcut başkan da ‘İsmailoğlu dönemi inceleniyor. ‘ diyerek basına açıkladı. Sonuç ? Onu da ben açıklayayım. Müfettiş incelemeleri sonucunda şahsımı 110.000TL zimmet çıkarıldı. Neydi bu zimmet : 2018’den sonraki personel giderleri %40’ın üzerine çıkmış. Taşeron kadroları ve ülkedeki ekonomik sıkıntılar sonucunda Türkiye’deki belediyelerin yüzde doksanında bu durum yaşandı. Fakat bana zimmet çıktı. İkinci bir zimmet ,verilen ruhsatlarla ilgili. Vatandaşlardan olması gerekenden az ücret almışız. Hep diyoruz ya ’Göle’de esnafın durumu belli vatandaşın hali ortada.’ Bunların dışında başka da bir olumsuzluk tespit edilmedi çok şükür. Ne bir yolsuzluğumuz ne bir hırsızlığımız ne de bir usulsüzlüğümüz. İftiranın dünyada da ahirette de hükümü çok ağırdır. İnsanlarla siyasi bir rekabetiniz olabilir , komşuluğunuzda , arkadaşlığınızda bir sıkıntı yaşanabilir ama bunların hiçbiri iftirayı haklı çıkarmaz. Hukuken de dinen de Müdde-i iddiasını ispatlamakla mükelleftir.
Yine şahsım belediye imkanlarından yandaşlarımı faydalandırmışım. Küçük bir ilçede yaşıyoruz. Başkanlığım sürecinde hiçbir zaman insanlar arasında ayrım yapmadığımı particilik hizipçilik yapmadığımı mezhepçilik particilik yapmadan herkese hizmet vermeye çalıştığımı herkes bilir. Şükür böyle bir yanlışa hiçbir zaman düşmedim.
Kıymetli hemşerilerim. Hiçbir zaman bu tür şeyleri yazmak konuşmak istemedim. Yazımın başında dediğim gibi 31 Mart 2019’dan sonra belediye ile ilgili her şeyi kapattım. Laf,dedikodu ,karışıklık olsun istemedim. Tek istediğim beş yıl boyunca çok ciddi zorluklarla ilçemize getirmeye çalıştığımız projelerin hizmete dönüşmesi. Herkes üzerine aldığı işlerle uğraşıp ilçemizi daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışmak zorunda.
Hatalarımız , kusurlarımız , haksızlıklarımız neyse zaten karşılığını Adl-i İlahi’de , Mahkeme-i Kübra’da hiç eksiksiz göreceğiz. Hakim’in kendisinin Şahid olduğu Din Gününe. Hesap oraya kalsın.
Biz işlerimize bakalım.
Memleketin hizmete ihtiyacı var.
İşe ihtiyacı var.
İstihdama ihtiyacı var.
Morale ihtiyacı var…
Kafamızı bunlara yoralım. Enerjimizi bunlara harcayalım.
Allah yolumuzu açık niyetlerimizi hayırlara vesile eylesin.
Kamuoyuna saygı ve sevgilerimle.