Merkezi İstanbul Başakşehir’de bulunan Ardahan Vakfı Başkanı Celil Ünlü, dayanışma çağrısı yaparak Ardahan sivil toplum kuruluşları için birlik mesajı verdi.
Ardahan Vakfı Başkanı Celil Ünlü Basın Açıklaması Şöyle:
Kamuoyumuza Basın Açıklaması ;
Ardahan’ın İçinde ve Dışında Yaşayan Hemşerilerimize Ortak Bir Çağrıdır
Ardahan yereli ile Ardahan dışında yaşayan hemşerilerimiz arasında ne yazık ki yıllardır süregelen bir duygusal ve algısal kopukluk bulunuyor. İstanbul’daki Ardahanlılar, bu şehre hem gönül hem de maddi olarak destek vermek istiyor; ancak çoğu zaman şehirdekiler tarafından “dışarıdan müdahale eden” olarak görülüyorlar.
Bu durum, ne yazık ki iki yüzlü bir ilişki biçimi yaratıyor. Siyasette dışarıdan gelenler “çantacı” olarak yaftalanıyor; tamam hayatı boyunca üç dört defa Ardahan a turist olarak gelmiş birileri için bu söylenebilir , fakat yılda 10 defa gelen kurum ve kişiler bu söylemin dışında tutulmalı . Ama konu eğitim, kültür, sanat, spor veya herhangi bir toplumsal destek olduğunda, kaynak yine dışarıda aranıyor. Fakat ne acıdır ki, sıra şehrin kaderine yön verecek meseleye geldiğinde, dışarıdaki iş insanları ve sivil toplum temsilcileri adeta linç ediliyor. Oysa Ardahan’da da çok sayıda STK temsilcisi, oda başkanı ve yerel yönetici var. Şehrin her köşesinden oy almış bu isimlere bugüne kadar tek bir eleştiri yöneltildiğini görmedik. Oysa bizden önce bu şehirde yaşayan, elini taşın altına koymuş ve çabalarıyla örnek olmuş birçok değerli insan var.
Bu tablo açıkça gösteriyor ki:
“Bu bir çelişkidir.”
Ne yazık ki bu çelişki sadece sosyal alanlarda değil, yatırımlarda da kendini gösteriyor. Dönem dönem bölgede yapılmak istenen projelerin, yerel yöneticiler tarafından engellendiğine şahit oluyoruz. Nitekim 2023 yılında Ardahan Vakfı’nın şehirde yapmak istediği Saat Kulesi ve Oyuncak Fabrikası projeleri de bu anlayışın kurbanı olmuş, memlekete kazandırılmak istenen iki güzel eser siyasi veya kişisel hesaplarla durdurulmuştur. Bu da göstermektedir ki, sorun yalnızca “dışarıdan gelen” değil, kendi içinde birbirini yıpratan bir sistem sorunudur.
1. Ortak Akar ve Tamamlayıcı lobi Modeli
Ardahan’ın bu kısır döngüyü kırabilmesi için artık duygusal değil, kurumsal bir iş birliği modeli oluşturması gerekiyor. Bugün Ardahan’da yapılan neredeyse bütün etkinliklerde, organizasyonlarda ve toplumsal girişimlerde,
İstanbul’da yaşayan iş insanlarından ve belirli STK’lardan sponsorluk, destek veya katkı talep ediliyor. Buna rağmen, destek veren de vermeyen de aynı kefeye konularak, kimi zaman çok ağır ve haksız eleştiriler yapılıyor.Bu adil değildir. Artık şu gerçeği yüksek sesle söylemenin zamanı gelmiştir: Ardahan’da bulunan odalar, birlikler, dernekler ve yerel STK’lar da elini taşın altına koymalıdır. Sizler sadece kuruluş amaçlarınız için var olan yapılar değilsiniz; sizler de bu şehrin geleceğinden en az şehir dışında yaşayan hemşerilerimiz kadar sorumlusunuz. Bu şehrin çocuklarının eğitimi, gençlerinin sporu, yaşlısının huzuru hepimizin ortak meselesidir.
Yerel yönetimlerimiz (Valilik, Belediye, Milletvekillerimiz) kalıcı bir gelir ve akar sistemi kurmalı, dışarıdaki hemşerilerimiz bu sistemin tamamlayıcısı olmalı, Serhat Ardahan Spor gibi toplumsal kurumlarımızın finansmanı duygusal değil, sürdürülebilir temelde yürütülmelidir. Bu modelin adı artık konulmalıdır: “Ortak Akar ve Tamamlayıcı lobi Modeli.” Bu model, bireysel fedakârlıklardan değil, ortak akıl, kurumsal irade ve kalıcı yapıdan güç alan bir düzenin adıdır.
2. Sosyolojik Gerçek: Kimlik, Sahiplenme ve Aidiyet Sorunu
Serhat Ardahan Spor yalnızca bir futbol takımı değildir; Ardahan’ın kimliğinin, umudunun ve toplumsal enerjisinin sembolüdür. Fakat bu sembol, yıllardır sürekli el değiştiriyor, sahiplenilmiyor, bir grubun “göz ağrısı” olarak kalıyor. Bu sadece ekonomik değil; psikolojik, sosyolojik ve kültürel bir meseledir. Bir şehir, kendi sembollerine sahip çıkamadığında; o şehir, moralini, enerjisini ve aidiyet duygusunu da kaybeder. Serhat Ardahan Spor bu açıdan, şehrin toplumsal aynasıdır.
3. Birlikte Yaşatma Zorunluluğu: Duygudan Kuruma, Eleştiriden Eyleme
Bu çağrım duygusal değil; akılcı, vicdanlı ve sorumluluk temelli bir çağrıdır. Serhat Ardahan Spor’u yaşatmak demek, Ardahan’ın moralini, gençliğini, umudunu ve birlik duygusunu yaşatmak demektir. Artık bu kenti seven herkesin bir araya gelme, kırgınlıkları bir kenara bırakma ve ortak bir vizyonla hareket etme zamanı gelmiştir.
Çünkü biz birlikte yaşatabilirsek, Ardahan kazanacak.
Saygılarımla
Celil ÜNLÜ
Ardahan Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı