CHP 37. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi Üyesi seçilen Deniz Demir, Serhat Yaşam Dergisi imtiyaz sahibi Erkan Sarıkaya’ya önemli açıklamalar yaptı.
Serhat Yaşam: Deniz Demir kimdir? Sizi tanıyabilirmiyiz?
Deniz Demir: 1985 yılında Ardahan’ın Göle İlçesi’nde doğdum. Siyasete lise öğrencisiyken başladım. CHP Çankaya İlçe Gençlik Kolları’nda başlayan siyasi hayatıma, Ankara İl Gençlik Kolları’nda devam ettim. Gençlik Kolları Genel Merkez MYK üyeliği yaptım. Gençlik Kolları’nın Örgüt ve Örgütlenmelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını yürüttüm. Dört dönem yaptığım görevim boyunca Türkiye’nin tüm illerini dolaşarak gençlik örgütlenmelerini yürüttüm. Gençlik Kolları Genel Merkez Yöneticiliği sonrası iki dönem Ana Kademe Ankara İl Başkan Yardımcılığı yaptım.
Yerel ve genel seçimlerde organizasyon heyetlerinde yer aldım. 2018 yılında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun takdir ve tensipleriyle Genel Başkan Başdanışmanlığı görevine getirildim. Jeoloji Mühendisliği ve Kamu Yönetimi bölümlerinden mezun oldum. 25-26 Temmuz’da yapılan CHP 37. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi Üyeliği’ne seçildim.
Serhat Yaşam: CHP PM Üyesi seçildiniz öncelikle sizi kutluyoruz. Gençler ve özellikle Ardahanlı gençlerin rol modeli oldunuz. Hedefleriniz nelerdir?
Deniz Demir: Partimiz her kesimden gençlere açık, biz imam hatipli genç kardeşlerimizle de oturup sohbet ediyoruz, sanayide ekmeğini zor şartlar altında kazanan genç emekçi kardeşlerimizle de konuşuyoruz. Her türlü eleştiriye açığız, gençler gelsin ülkenin geleceğinde etkin rol üstlensin istiyoruz. Bu çerçevede tüm Ardahanlı kardeşlerimize de buradan CHP’ye gelip siyaset yapmaları çağrısında bulunuyorum. Hep birlikte daha demokratik ve özgür bir ülke yaratmak elimizde. Hedefimiz hukuk üstünlüğünün olduğu, dünyada saygın bir ülke yaratmak.
Serhat Yaşam: Siyasi partiler gençlere meclis kürsüsünde yeterince yer veriyor mu?
Deniz Demir: Türkiye’nin yaşadığı bu buhrandan çıkışın tek yolu gençlerin sisteme daha fazla entegre olmasıyla sağlanabilir. Bu sebeple gençler mutlaka siyasete katılmalı, fikirlerini ortaya koymalı. Türkiye’nin yanlış yönetilmesi, işsizlik başta olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getirdi. Üniversiteyi bitiren veya üniversite öğrencisi her genç yurtdışına gitmenin yolunu arar oldu, büyük beyin göçü verdik, ne yazık ki vermeye de devam ediyoruz.
Bu bizim kaderimiz olmamalı, bu girdaptan çıkışın tek yolu ise gençlerin daha fazla söz sahibi olmasından geçiyor. Bu kötü gidişatı durdurabiliriz, asla ümitsiz olmasınlar, partimizin kapısı sonuna kadar kendilerine açık. CHP her gencin rahatlıkla siyaset yapıp kendini ifade edebileceği bir kurum, hep birlikte genç sayısını artırmak elimizde.
Serhat Yaşam: Türkiyede genç bir siyasetçi olarak pandemi ile mücadele ettiğimiz bu süreçte yapılan çalışmaları değerlendirirmisiniz?
Deniz Demir: Bu konuda şunu söyleyebilirim; hastaneler, yoğun bakımlar tıka basa dolu. Bu devletin, ülkenin iyi yönetilmediğini gösteriyor. Başka bir söze de gerek kalmıyor bu durumda.
Serhat Yaşam: Ülkemizdeki ekonomik durumu nasıl görüyorsunuz?
Deniz Demir: Ülkemiz oldukça ağır bir dönemden geçiyor. Gerek iç politikada gerekse de dış politikada ciddi sorunlar yaşıyoruz. Ekonominin halini ise söylemeye gerek yok. Her geçen gün alım gücü düşen vatandaş, ağır bir işsizlik kıskacı altında. Böylesine zorlu bir süreçten çıkmanın yolu, daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlükten geçer.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelince ekonomi uçacak dediler”, ekonomi çakıldı. Türkiye böylesine kötü yönetilmeyi hak eden bir ülke değil. Genç bir siyasetçi olarak daha fazla konuşan, tweet attığı için tutuklanmayan her bireyin kendisini özgür ve güçlü hissettiği bir Türkiye yaratma çabasındayız. Bunun için yeniden parlamenter sisteme dönüş ve daha güçlü bir TBMM’nin oluşması için çaba gösteriyoruz. Türkiye güçlü ve sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bir ülkedir, hukukun egemen olduğu bir ülkeyi mutlaka yaratacağız.
Serhat Yaşam: Siyaset gündeminde bir erken seçim var mı?
Deniz Demir: Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizlere talimatı şudur: “Yarın seçim olacak gibi çalışın.” Karşımızda, aldığı oy oranından memnun olmayıp, tekrar seçim yapan bir iktidar var. Bugün seçim yok denilse de 2015 yılında ortada seçim takvimi olmamasına rağmen iki seçim yaşadık. Dolayısıyla biz önümüze bakıyoruz, ülkemizin bütün sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Seçim olsa da olmasa da biz seçim varmış gibi çalışıyoruz.