İş Adamı Alihan Akkoç, Turizm sektörü ve memleketi Ardahan ile ilgili Siyasal Yaşam Gazetesi sahibi Erkan Sarıkaya’ya önemli açıklamalar yaptı.
Siyasal Yaşam: Alihan Akkoç kimdir? Öncelikle sizi tanıyalım.
Alihan Akkoç: 1964 Ardahan Göle Köprülü Beldesi’nde doğdum. İlk ve Orta öğretimi Köprülü Beldesi’nde aldım. 1979 yılında Rize’ye göç ettik. Orada hem okudum, hemde Turizmde çalıştım. İstanbul’da 2 Otelin işletmesini yapıyorum.Türkiye Otelciler Birliği Denetim kurul üyeliği ve Yönetim Başkanlığını yapıyorum. Otelciler Birliğinde ayrıca Bakanlık Müfetişleri ile Otel Denetiminede katılıyorum. Ardahan, Göle ve Köprülü Beldesi STK’larında görev alıyoruz ve her konuda bölgemizle ilgiliyiz.
Siyasal Yaşam: Köprülü Spor’a destek veriyorsunuz
Alihan Akkoç: Bölgemiz insanına ve kurumlarına karınca kararınca yardımcı olmaya çalışıyoruz.Çorbada tuzumuz olsun diye destek oluyoruz. Köprülü Spor GÖLE-FED Futbol Turnuvasına hazırlanıyor. Sağolsun arkadaşlar benide takımın Başkanı olarak uygun görmüşler. Kendi insanlarımızla yaşıyoruz, yapmak zorundayız.
Siyasal Yaşam: STK’larda görev alıyorsunuz. Sizce İstanbul’daki STK’lar ne kadar etkili?
Alihan Akkoç: En son Ankara’da bir topantıya katıldım. İstanbul’dan Fatih Kaymakamımız ile birlikte katılan İstanbul’dan tek STK temsilcisiydim. Toplantının konusu STK’ların emniyet üzerindeki etkinliği. Avrupa Birliğinin 5.5 Milyon Euro hibe bütçesi var. Fatih ilçesi pilot bölge olarak seçilmiş, bende STK temsilcisi olarak katıldım. Aynı zamanda toplantı İstanbul Hilton Otel’de 2 gün yapıldı. Biz STK’larda Spor faliyetlerinde yer alıyoruz. Zaten bir insan sosyal olmasa hayat biter.
Siyasal Yaşam: Ülkemizdeki Otelcilik ve Turizm sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Alihan Akkoç: Otelci bazı arkadaşlarımız Otelerini satışa koyacaklar. Çünkü son gelen Vergiler ile Otel sektörü tamamen tüketildi. Cirodan % 0,75 tanıtım fonu, %2 konaklama vergisi, önce dediler gelen Turisten alınacak daha sonra bir torba yasası ile bunuda Otelciler ödeyecek.Yani nereye dönersen dön her gün Vergiyle uğraşıyoruz. Doluluk oranlarımız çok iyi olmasına rağmen maaş ödeyemiyoruz. Türkiye’ye gelen Turist kalitesi belli, halen bizi güvenli ülke konumuna sokmuyorlar. Son yıllarda genelikle Ortadoğu’dan Turist geliyordu şimdi Avrupa’dan gelmeye başladılar. Çünkü İstanbul’u Avrupalılar çok seviyor ve özlüyorlar. Gelmek için can atıyorlar. Ama biz yeterince tanıtımımızı iyi yapamıyoruz.Verdiğimiz imaj ile bizi neredeyse Suriye ve Irak ile bir tutuyorlar. Oysa gerçekte bence Türkiye Amerika’dan daha güvenli konumunda bunu anlatamıyoruz.
Siyasal Yaşam: İş adamı olarak ülkemizdeki Ekonomik durumu nasıl görüyorsunuz?
Alihan Akkoç: Herkes taraf olmuş gerçekleri kimse konuşamıyor. Konuştukları zaman bir yerlere konuluyorlar. Bir örnek vereyim. Sirkeci’de 2 nolu Asansör var 12 kişilik. Ben Londra’ya ücre köşesine gittim, orda bundan 35- 40 sene önce yapılan Asansör 50 kişilk. Burdaki Asansörü yapan Mühendis nasıl yapmışsa bilmiyormu burda kuyruk olduğunu 12 kişik Asansörde, bunu eleştirdiğimiz zamanda sanki bir siyasi partiyi eleştiriyormuşuz gibi bize daha önce toplanmayan çöpleri hatırlatıyorlar. Yani doğruyu söyleyemiyorsun, ortam bu olmuş. Taraf olduğumuz müdetçe, gerçekleri konuşmadığımız müdetçe, birlikte yaşama kültürünü geliştirmediğimiz müdetçe bir yere
varmamız mümkün değil.Önce bu ülkede birlikte yaşama Kültürünü geliştirmek şartır.Yani Dini, Dili, Irkı ne olursa olsun 81 Milyon insan bir bütündür.Tek bayrak altında yaşamak zorundadır.
Siyasal Yaşam: Köprülü Beldesi hak etiği yerdemi, gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?
Alihan Akkoç: Şimdi iklim şartları diyorlar ben buna katılmıyorum. Şimdi orda zamanında şimdiki devletle, partiyle bir ilgisi yok, şimdi halla devam eden ötekileştirme yani orda yatırım yapılmıyor. Orda bir Alışveriş merkezimiz varmı, bir Tiyatromuz, Sinamanız varmı? Kültür merkezimiz varmı? yok. Hayalim Göle veya Ardahan’da bir Butik Otel yapıp, altında Kafetaryası, Hamamı, Saunası, Düğün salonu ve atrefında Park, Piknik alanı yapmak. Bölgemizde İnsanlar bir Kahvaltı için kalkıp Artvin’e gidip orda yapıyorlar. Bizde neden yok. Bir Kültürel faliyetimiz yok.Yani biz bunları yapamadığımız müdetçe orda göçü durduramazsın. Bir tek iş aş değil, önce sosyal, Eğitim ondan
sonra orda yatırım. Bu gün oralara gidiyorsun yollar felaket bozuk. Orda yol yapılıyor sonra bozuluyor. Size buranın iklim şartlarına göre iyi Mühendise yaptırıp denetlemilisiniz. Her şeyi Devleten beklemekte yanlıştır. Birazda kendimiz elimizi taşın altına koyacağız, Tabiki devlet yanımızda olacak ama bizde orada yapılan işlerin takipçisi, denetleyicisi olacağız.
Siyasal Yaşam: Kars, Ardahan ve Göle’de göçü durdurmak için sizce ne yapılması gerekir?
Alihan Akkoç: Öncelikle Erzurum gölgesinde kurtulması gerekir. Erzurum, Kayseri gibi gelişmiş iller katagorisindedir. Peki Kars, Ardahan neden gelişmiyor? Çünkü Erzurum müsade etmiyor Oltu’yu geçmesine, yani bir Tren Garı Ardahan’a yapılacak ona bile ağırlığını koyuyor, onu bile Erzurum’a yapıyor. Ezurum’un siyasi lobisi çok etkilidir ama Devletin buna bir çözüm bulması gerekir. Erzurum’un iklimi Kars’tan, Ardahan’dan daha mı iyi aynı iklim var. Erzurum’un tekelinde kurtulduğu zaman oralarda göç olayı duracağını düşünüyorum. Ne yapılmalı Hayvancılık, Ardahan eski valisi dostumuz Manda yoğurdu seviyormuş. Araştırmış Ardahan’da 1 Manda
kalmış. Ben köyden ayrılmadan önce babam Köye göre zengindi. Sadece bizim onlarca Mandamız vardı. Araştırın oralarda Manda kalmamış. Hayvancılık benimsenmemiş. Bakın ben oraya gitsem çok çabuk zengin olurum. Devlet teşvik veriyor, imkan veriyor ama doğru insanlar orda iş yapmak zorunda. Adam orya gidiyor teşviğini alıyor gelip batıda yatırımını yapıyor. Ben ordan bir kuruş getirmemişim ama burdaki bütün imkanlarımı orası için seferber ediyorum.
Siyasal Yaşam: Eklemek istediğiniz bişey var mı?
Alihan Akkoç: Tabiki bu ülkede hep beraber yaşayacağız. Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için olduğu için o yörenin tanıtımını bütün Türkiye’ye yaptığımız zaman emin olun, Ardahan çok ufak bir il ve geri kalmış bir il. Ben bu geri kalmışlığında kader olduğuna inanmıyorum. Birazda halkımız bu geri kalmışlığın tembeliğini yaşıyor. Tembel olduk. Oysa biz tutuğunu kopran bir toplumun mensuplarıyız.Onun için Devlet imkanlarıda gelecek. Ama önce Aynayı önümüze koyup kendimize bakmamız gerekiyor, biz nerdeyiz.Kaderemize neden terkediliyoruz? Ağlamayan Bebeğe mama vermezler. Biz istemesinide bilmiyoruz. Kim gitmiş Devlet kapısında boş dönmüş. Ama doğru iş yapıp, doğru istekte bulunduğumuz müdetçe eminim Devlet elli oraya gelecektir. Her şeyi Valilere, Kaymakamlara bırakmayacağız, onların yanında yer alacağız. Burada Basına büyük iş düşüyor. Bakın bir Doğu Ekspresi çıkardılar binlerce Turist Kars’a gitti. Biz oralarda potansiyeli artırmak için,Turizm mi geliştirmemiz lazım. Mesela Futbol takımlarımız yurt dışına kamplara gidiyor. Acaba hiç gidip bizim Ardahan Yaylalarımızı gördüler mi, acaba Köprülü Beldesi Canibeg Yaylasını gördüler mi? Oralarda bir ay çalışsınlar gelip burda Şampiyon olmasa ben garanti ediyorum. Ama gelmesi için yolun yok, Otelin yok, alt yapın yok, hizmetin yok niye gelsin.Uçağı nereye indirecek? hadi Kars’a indirdi hangi yol ile gidecek, Hangi Otel’de, hangi kampta kalacak. Ne yiyecek ne içecek? Bizim bunları konuşmamız gerekir. Bizim bu projeleri geliştirmemiz lazım. Özel sektör bunu başaramaz. Doğru projeleri Devletin kapısına koymamız gerekir. Bunlar gerçektir. Yayla Turizmi yok.Oranın bir reklamı olsa oralar boş kalmaz. Hiç bölgede klima var mı? yok çünkü oralarda yaz aylarında akşamları soğuk soba yakarız. Burda millet %70 Nemde kavrulurken biz Yaylalarda Temmuz’da, Ağustos’ta akşamları soğuktan soba yakıyoyoruz.Temmuz ayında -2 derecede sosyal medya sayfamda paylaştım. Mesela bizim Yayla dağ yataklarında su götürüp içen bir Muhtar dostumuz, Börek taşlarından kurtulduğunu söyledi. Bizim bunun doğru mu yanlışmı bunları araştırmamız lazım. Gerçek Şifalı sularımız var, Doğal sularımız var, Maden sularımız var. Bizim bunları bütün Türkiye’ye anlatmamız lazım. Biz halla Peyniri ucuza satıyoruz. Peynirimiz Hollanda Peynirinin 4/1 fiyatına olmasına rağmen Hollanda Peyniri hiç damak zevkimize uymuyor, hiç lezzeti yok. Ardahan’dan nerden alırsanız fark etmez peynirimiz, Kaşarımız gerçekten çok lezzetli, çok kaliteli. Çünkü oralarda 40 bin Çiçekten Beslenen Hayvanlardan alınan Sütlerden yapılıyor. Bunuda tanıtamıyoruz, neredeyse maliyetine satıyoruz.